Bitki familyaları içerisinde insana benzerliği ile dikkat çekiyor hurma. Yine tüm bitkiler içerisindeki en mükemmel bitki olarak ta kabul görüyor. Aslına bakarsanız sağlığımız üzerindeki olumlu katkıları göz önünde bulundurulduğunda, gereken önemi görmediğini söylememiz gerekir. Zira kültürel olarak, Ramazan aylarında geliyor aklımıza hurma. Oysa ki, hem çok besleyici bir meyve ve hem de harika bir atıştırmalık olarak kullanılıyor yetiştirildiği bölgelerde ve birbirinden güzel hurma çeşitleri arasında her damak zevkine uygun olanını bulmak mümkün. Arap kültüründe insanlar birbirlerine hurma ikram ediyor, tatlı olarak servis ediliyor, çoğu yerde de kahve ile birlikte bir keyif atıştırmalığı olarak tüketiliyor.
Milattan önceki zamanda da var olduğunu Kuran-ı Kerim den de anladığımız hurma, sekiz bin yıllık tarihi bilinen, palmiyegiller familyasındandır. Su ihtiyacı fazla olan bitki, 25 metre ve daha fazla uzayabilir. Hurma ağaçlarının cinsiyeti vardır. Yetiştiricilikte, beş tane dişi hurma ağacının arasına bir tane erkek hurma ağacı dikilir ki, verim açısından bu önemlidir. Hurma ağacının tepe bölgesine gummar denilir ki, bitkinin kalbi burasıdır denilebilir. Hurma buradan hayat bulur. Yeni hurma yaprakları da yine bu bölgeden büyümeye başlar. Şayet bu bölge bir şekilde zarar görecek olursa, ağaç ta ölür.
Hurma gövdesinin uzaması, kuru yaprakların kesilmesiyle olur. Büyük yapraklara sahip olan hurma ağacının yaprakları yedi yıl kadar bitki üzerinde kalabilir. Yapraklarını kendiliğinden ve mevsimlere bağlı olarak dökmeyen hurma ağaçları, uzun lifli yapıda yapraklara sahiptir.
Hurma ile insanın benzerliğine Peygamber Efendimiz dikkat çekmiştir. "Ağaçlardan birisi, Müslüman adama benzer. O ağaç hurmadır" sözü meşhurdur. Gerçekten de hurma ağacı ve insan arasında ilginç benzerlikler vardır. Bu benzerliklerden birisi, ağacın gummar denilen tepe bölgesinin, insandaki kalp gibi hayati bir organ olmasıdır. Nasıl ki, insanın kalbi çalışmadığında yaşayamazsa, hurmanın gummar denilen organı zarar gördüğünde de, hurma ağacı ölür. Hurmanın ömrü ile insan ömrü arasında da bir benzerlik vardır. Bir hurma ağacının ömrü ortalama olarak 60-70 yıldır ve en uzun yaşayanı 130 yıl olarak kaydedilmiştir. 15 yaşından itibaren gençlik evresine giren hurma, 40 yaşından sonra ihtiyarlamaya başlar ve 60 yaşından sonra artık meyve veremez hale gelir. Hurmanın uzun gövdesi de insan benzerlik gösterir. Lifli yapısı insan vücudundaki kılları andırır.
İnsana olan benzerliğinin belki de en ilginç olanı, anne yavru ilişkisidir. Eğer bir yavru hurmayı annesinin yanından ayırır ve başka bir yere dikerseniz, hem yavru fidan gelişim göstermiyor ve hem de anne ağaç artık meyve vermiyor. Hurma ağacı insanlar tarafından erkek hurma ağacından alınan polenlerin, dişi hurma ağacına aşılanması ile yapılır. Oluşan filizler anne ağacın yanına dikilirek gelişim sağlanmış olur ve yavru ağaç belli bir olgunluğa ulaşmadıkça, anne ağacın yanından ayrılmaz.
Hurma lif bakımından son derece zengin bir bitkidir. Bu özelliği sayesinde sindirim sistemi üzerinde çok önemli faydaları vardır. İçeriğindeki selenyum da özellikle, rahim, kolon ve göğüs kanseri üzerinde önleyici etki göstermektedir. İçeriğindeki beta karoten maddesi de, hem hafıza kayıpları üzerinde hem de kanser üzerinde önemli etkilere sahiptir. Kolestrolü dengeleyen özelliği ve kalp ve damar sağlığı üzerindeki yararları da, hurmanın faydaları arasında sayılır. Kasların kasılmasının düzenlenmesi konusunda da çok önemli etkileri gösterilmiştir hurmanın. Süt oluşumunu desteklemesi, doğum sancılarını hafifletmesi, bebeğin zekasının gelişiminde gösterdiği etkiler de hamilelikte hurma tüketilmesinin önemini ortaya koyuyor. Hurma aynı zamanda çok iyi bir diyet ürünü olarak ta karşımıza çıkıyor. Tok tutma özelliğinin yüksek olması, yüksek enerji içeriği, lifli yapısı ve kan şekeri üzerindeki makul etkileri sebebiyle hurmalı diyetler çokça tercih edilmektedir. Hurmanın kan yapıcı özelliği de bilinen faydaları arasındadır. İçeriğindeki mineraller sayesinde kemik sağlığını da koruyucu etki gösterir.
1520 kez okundu.